Takipçiler

4 Kasım 2012 Pazar

Sigarayı Bırakıyoruz!


Buğra'nın uzun zamandır yapmak istediği, benimse bir türlü ona destek olamadığım bir şeyi sonunda güçlerimizi birleştirerek hayata geçirdik. Sigarayı bıraktık!
Bu blogun başlangıç noktası da aslında bu karar oldu. Sigarayı bırakmanın ikimiz için de bu kadar heyecan verici ve merak uyandırıcı bir keşif yolculuğuna dönüşebileceğini, bu yaşımızda bile sigarayı bırakmak sayesinde, ilk defa tadacağımız şeyler olduğunu fark edeceğimizi asla tahmin edemezdik. Sigarayı bırakmanın ardından birden bire hayatımıza giren yenilikler bizi öylesine şaşırttı ki, bunları kaydetmeye karar verdik. İşte bizim sigarasız bir yola çıkışımız...

Tarih 28 Ekim 2012. Bir Pazar akşamı. Bolu tatilinden yeni dönmüş, ciğerlerimizi tertemiz hava ile yeni doldurmuştuk. Ani bir karar ile, önceden hesaplanmamış ve planlanmamış bir şekilde sigarayı bırakmaya karar verdik. Son sigaramızı içtikten sonra evde sigarayı hatırlatacak kül tablası ve çakmak gibi materyalleri kaldırmakla işe başladık. Var olan paketlerimizden kurtulduktan sonra dişlerimizi fırçaladık ve ertesi gün hiç sigara içmeyecek olma fikrinin verdiği huzursuz bir heyecanla uyuduk...



İlk günün keşfi: evimiz yemek kokuyor, kurabiye kokuyor. Sigara içmeyen misafirlerimizle daha kaliteli vakit geçiriyoruz. Sabah kahvesi içmek mi? İşte o gerçekten çok zordu!

Aksi gibi bu hafta her anlamda ikimiz için de oldukça stresli bir haftaydı. Uzun zamandır kendisini görmediğim gözyaşlarım bile kapıyı çaldı bu hafta. Belki de sigarayı bırakmanın verdiği değişimin getirdiği bir zorluk, bir hassasiyetti. Buğra ile sigarasız ilk tartışmamızı yaşadık ve konuşmak için Mado'ya gittik. Keşif iki orada gerçekleşti. Bir mekanın sigara içilmeyen bölümde oturmanın ayrıcalığı: Sakin, gürültüsüz, garsonların daha hızlı servis yaptığı, sıcak ve nezih bir ortam. Hayatımda ilk defa Buğra ile bir konu hakkında tartışırken sigara içmedim. Sigarayı hatırlatmasın diye kendime bir bitki çayı söyledim. Sinirlerinizin bozuk olduğu bir anda, sakin bir mekanda oturup bitki çayı içerek kavga etmek, gürültülü bir mekanda oturup kahve içerek kavga etmeye kıyasla, ilişkide hata yapma riskinizi azaltıyor. İşte sürecin en büyük keşfi!

İlk hafta için aklımda kalan bir kaç keşif daha: kıyafetlerimizin daha uzun süre yumuşatıcı koktuğunu, akşamların bize daha uzun geldiğini, güne çok daha dinç devam edebildiğimizi fark ettik.

Geçirdiğimiz bir haftalık zaman dilimine bakıyorum da; canımız çok sigara çektiğinde saati umursamadan Bahçeli'ye gidip kestane yiyor, yürüyor ve yol boyunca sohbet ediyoruz. Ortak hedef ve benzer yaşantıların bizi birbirimize daha fazla yakınlaştırdığını hissediyoruz. Sigarasızlığın zorluklarını uzun uzun konuşuyor olmak, getirdiği yenilikleri fark edip bunlardan mutluluk duymak, belki de uzun zamandır hayat telaşına dalıp kaybettiğimiz bir heyecanı getirdi ilişkimize.

Sigarayı bırakmak artık bizim için yeni yerler görmek gibi bir şey. Her gün "Bakalım bugün bizi ne bekliyor?" diye uyanıp, uyumadan önce yaşadıklarımızı konuşuyoruz...

Merve G.

11 yorum:

Unknown dedi ki...

Harikasınız :)

Unknown dedi ki...

Belki siz beni tanımıyorsunuz ama ben sizi az çok kıyısından köşesinden tanıyor gibiyim :)

Sizi tebrik ederim.

Bende bırakıyorum.

MerveG. dedi ki...

timur yaman, biz de sizi tebrik ediyoruz. Dileriz bir keyifli keşif yolculuğuna da siz çıkarsınız. Yolun sonu yeşillik olsun, deniz olsun. Doğa ve sağlık olsun. Keşiflerinizi her zaman paylaşmak isteriz.
Merve&Buğra

Unknown dedi ki...

Sigarayı bırakmak mı. Aslında çok kolay. Kendimden örnek vererek başlamak istiyorum. 2008 yılının Mart ayı idi, İzmir e gitmiştim bir arkadaşıma ziyaret için. Kızı vardı çok sevdiğim cimcime o zamanlar 11 yaşındaydı yanıma geldi boynuma sarıldı

"Bülent amca ben seni çok seviyorum ama sigarayı bırakırsan daha çok seveceğim"

neden diye sordum, aldığım cevap

"kötü kokuyorsun, oysa ben içimden gelerek sana sarılmak istiyorum"

şeklinde oldu. Peki dedim 1 Mayıs itibarıyla bırakıyorum diye sözümü verdim ve sonuçta 33 yıl aralıksız içtiğim, bırakmayı hiç denemediğim sigaradan, çevremi rahatsız ettiğim o kötü kokulardan kurtulmuş oldum. Ve bu gün itibarıyla içmiyorum, çevremde içilmesinden çok rahatsız oluyorum. Vede bundan sonrasında hiç içmeyeceğim.. Teşekkürler EDA cığım...

İçmeyelim arkadaşlar, ben bir faydasını görmedim.. Şu an yediğim yemeğin tadını, aldığım nefesin güzelliğinin keyfini sürüyorum..

Böyle bir Blog açarak, toplumumuz için çok hassas olan bir konuya değindiklerinden ötürü "Merve&Buğra" kardeşlerime sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum..

MerveG. dedi ki...

B.Erkan Vural, bu anlattığınız hikaye beni geçmişimde bir anıya götürdü. Sigaradan nefret ettiğim, kendime hiç içme ihtimali vermediğim günlere. Eda küçücük kalbiyle büyük şeylere vesile olmuş. 4 senelik bu başarınızı kutluyoruz, darısı bizlerin başına. Paylaşımınız için biz teşekkür ederiz. Böyle başarı hikayeleri bizleri umutlandırıyor..

Özlem AYRAL dedi ki...

Timur ciddi misin? Nasıl sevindim anlatamam. Hadi hayırlısı. O zaman seninde hikayeni bekliyoruz.

Özlem AYRAL dedi ki...

Bülent Bey ben İstanbul'a geldiğimde bu hikayeyi sizden dinlediğimde de etkilenmiştim. Bu gece okuduğumda da çok etkilendim. Lütfen bizlere de bir sihirli değnek,( Eda, sevdiğimiz biri, bir şey) dokunsun artık...

Toprak dedi ki...


Öncelikle sizi (buğra&merve) can-ı yürekten tebrik ediyorum, gençlerin bu tür sosyal faaliyetlerde bulunması beni umutlandırıyor..

Bazen eşler,sevgililer arasında şu konuşma geçebiliyor:

ya sigara, ya ben?

sevdiklerimize tehdit altında zorunlu bir tercih yaşatıyoruz, Önemli olan bunu yaşatmak ve zorlu dönemi daha zorlu kılmak değil,
sizler gibi birlik ve beraberlik içerisinde "bende seninle varım" diyebilmektir temel taş.
her şeyden önce birlik ve beraberliğinizi kutluyorum..

yarım asırı aşmış ömrümde sigara kullanmadım, ama ara sıra bazı bazı maalesef keyif olsun diye puro içmişliğim var..

eşimle evlendiğimiz dönemde eşim feci şekilde sigara tiryakisi idi,
ben kendim içmediğim için ciddi rahatsızlık duyuyordum kokudan,
ve onu incitmekten korktuğum için asla bu konuyu gündeme getirmedim -keşke getirseydim-

zaten çok değer verdiğim eşim;
yıllar içerisinde benim için çok değerli olmaya başladı. ne yapsam'da ve nasıl davransamda onu bu sigaradan kurtarsam diye düşünmeye başladım, artık benim için kokunun önemi yoktu, eşim ciddi bir şekilde sigara bağımlısıydı ve sabahları aç karına bile yaptığı ilk şey bi sigara yakmaktı.. üzülüyordum..

bir gün karar verdim;
eşimi incitmeden sigara bırakmasını sağlayabilirdim, bunun için bir adımım yeterdi. Ve eşime eczaneden sigara bırakma sakızı aldım.
çok net hatırlıyorum
bir gece kızımız uyuduktan sonra,
cebimden çıkardığım sigara bırakma sakızı kutusunu eşime gösterdim,

"kendine zarar vermeni istemiyorum,
bu sakızlardan kullanırmısın? ve ben sana sonuna dek destek olacağım, mesela çoraplarımı kapı ardına atmam:) sonra üstümü başımı değişirken gardolobımın düzenini bozmam, sofra bile kurarım..ne varsa sana "yak bi sigara" dedirtecek duvar gibi dururum onun önünde sana ulaşamaz bile" dedim..

eşim şaşkınlıkla gülümsedi..

sigara bırakma sakızını sadece 3 gün kullandı, sonrasında onuda çöpe attı ve ben iradeli bir insanım diyerek yoluna devam etti..

bu süre zarfında beraber kitap okuduk, okuduklarımızı tartıştık, daha çok şey paylaştık,
her canım sigara istiyor dediğinde
suyu kendim uzattım, bir yudum su iç diyerek..

vel hasıl

eşim bir yıldır sigara içmiyor,
nefes nefese kalmıyor
kötü kokmuyor
yorgun uyanmıyor
yediklerinden tat alıyor
en önemlisi KENDİNE GÜVENİ ARTTI..

sigarayı bırakmak için sadece bir adım yeterli, temennim o adımı tüm sigara içerlerin atması.

cesaretin C si gidince esaret başlar.. tüm cesaretimizle sigaranın esaretinden kurtulalım diyorum..

Selam ve dua ile,
emeklerinize sağlıkkkk

MerveG. dedi ki...

Sevgili toprak, bu samimi paylaşımınız için çok teşekkür ederiz. Böyle örnekler her zaman bu süreçte olanları motive ediyor. Eşinizi 1 yılı başarı ile devirebildiği için tebrik ediyoruz. Kendine güveni arttı demişsiniz, süreç size her adımınızda başarı duygusu yaşatıyor. Herşeyden öte yapabiliyor olmanın getirdiği bir olumluluk var sanırım.

Nihat KORKMAZ dedi ki...


kısım1:

Bende herkes gibi öncelikle bu güzel adım için sizi hem tebrik ederim hemde insanlığa bir umut olma yolunda ilerlediğiniz için kutlarım.
ve diyorum ki bu yola bende varım.
şuanda sigara kullanmıyorum,
ama başımdan geçen devreleri paylaşmak ve bi nebze olsun belki sigarayı bırakmak isteyenlere ufakta olsa geçtiğim yolları yaptığım ve yapmaya meilli olduğum hatalar hakkında bilgi vermek istiyorum.

Şuanda 27 yaşındayım.
Sigaraya başladığımda 13 yaşındayım
19-20 yaşıma geldiğimde günde 2 paket sigara içiyordum. 23 yaşıma geldiğimde günde 2 paket sigara içmeye hala devam ediyordum.
23 yaş ortalarında bir gün iş yerinde çalışırken sigarayı sigara gibi içmediğimi, çocukların bir emziği hızlı hızlı emmesi gibi içtiğimi fark ettim.
Çok sık yudumluyordum, sigara artık keyiften çıkmış başka bir hal almıştı.
Aynı günün akşamı büfeye girdim sigara almaya, büfeye bakan bayan daha ben ağzımı açmadan önüme 2 paket sigara koydu!
(aslında bu uzun zamandır oluyordu ama ben görmüyordum)
O gece eve geldiğimde oturdum düşünüm sigarayla ilişkimi.
1-sabahları herkes elini yüzünü yıkar ilk önce, bense sigara yakıyordum.
2-sigarayı sigara içer gibi değil, emzik gibi ağzımda tutarak içiyordum.
3-bilgisayar başında daha çok sigara içiyordum.
4-büfeler artık iyice kaç paket sigara alacağımı, hangi marka sigara içtiğimi ezberledi.
5-mutlu olduğumda da, üzgün olduğumda da aynı oranda sigara içiyordum.
6-sigara içenlerin ortak noktası: kötü kokuyordum!
7-her tuvalete gidişimde zorunlulukmuş gibi sigara yakarak gidiyordum.
8-sabahları uyandığımda ağzımın içi acı acı oluyordu, tabir doğruysa zehir bir tat.

bunca eziyete ne gerek var dedim kendi kendime, en fazla bir süre zorlanıcam, ama sonra bu maddelerin hiçbiri hayatımda olmayacak.

Hemen bilgisayar başına geçtim, sigarayla ilgili tüm siteleri blogları, videoları gezdim..
Nasıl bırakabilirim? Çözüm arıyordum. Ama bir şey fark ettim ben bu araştırmayı yaparken bile 3 sigara içmiştim, böyle bir kararlılık olabilir mi?
Elimde ki son 1 buçuk paketi kırıp çöpe attım sonra yeniden devam ettim araştırmaya.

Nihat KORKMAZ dedi ki...

kısım2:

BURADAKİ SÖZLERİM ÖZEL BİR VERİ BARINDIRMIYOR VE AKLIMDA KALANLAR SADECE.

1-Araştırmalarımda; günde bir paket sigara içen birinin aslında ortalama 3-5 sigarayı vücut nikotin istediği için ihtiyaç duyulduğunu geri kalan sigara miktarının tamamen el alışkanlığından kaynaklandığını öğrendim.
---kesinlikle buna katıldım hemen. Çünkü ben olur olmaz zamanlarda sanki sigara içmek zorunlulukmuş gibi içiyordum.
2-moralimi bozan bir cümle: araştırmalara göre sigara içenler ilk 3-4 gün sigarayı bırakıyor sonra yeniden başlıyor, 1-2 denemeden sonra bırakabiliyor sigarayı ve bir daha asla içmiyorlar yazıyordu.
---Benim bilinç altıma yerleşti bile bu cümle. 3 gün içmiyim, sonra 1 hafta içim bu sefer 5 gün içmiyim sonra yine içerim sonrada tamamen bırakırım diyorum kendi kendime.
Hani okuduğum cümle öyle diyor ya, psikolojim hemen teslim oluyor.

O gece sigarayı bıraktım. Ertesi sabah kalktığımda sigara yakamadığım için çok büyük bir hüzün yaşadım.
Ve aklıma direk o cümle geldi: ilk deneme başarısız olucak birkaç denemeden sonra kesin bırakılacak cümlesi. Bilinç altımı öyle bir ele geçirmiş ki o cümle,
Gün içinde sigarasızlık canıma okudukça o cümleye sığınıp sigara yakmak istedim. Dayanamadım hani birde cümle’ye saçma sapan teslim olmuşken, hemen büfeye doğru yola çıktım sigara almak için ve ben büfenin kapısından içeriye girmeden geri döndüm. Bunu ilk 1 hafta boyunca 4 kez tekrar ettim, bir haftada 4 kez büfenin önünden döndüm.
Büfenin önüne gidene kadar okuduğum araştırılarak ortaya çıkmış cümlenin etkisindeydim, sanırım hala etkisindeyim ki defalarca o cümleden söz ettim =)
Fakat büfenin önüne gittiğimde, “hayır Nihat hayır şimdi sigarayı alırsan bir daha bunu başaramayabilirsin” dedim.
Bir de etrafımdaki herkes böyle bir karar aldığım için hem seviniyorlar hemde inanılmaz pohpohluyorlardı “sen yaparsın” diyerek.

TAVSİYE: sigarayı bıraktığınızda bunu çevrenizde herkes bilmeli. O zaman ister istemez size güvenenlerin güvenini yıkmaktan korkuyorsunuz en çokta ve bu
Sigara bırakma sürecinde çok iyi bir avantaj oluyor.

İlk 1 haftam çok zor geçti,sonraki hafta ise daha kolay ama özlemliydi.
Hatta o kadar özlemliydi ki, insanlar namaz kılarken “Allahım günahlarımı affet” diye yalvarır. Ben “Allahım ne olur sigarayı özletme bana” diyordum.
Evdeki tüm sigarayı hatırlatacak her şeyi attım. BİLGİSAYARI BİLE =) ve hala bilgisayarım yok evimde.
Zamanımı tv izleyerek, bir şeyler okuyarak geçirdim.

2 ay geçtiğinde aradan 1 tanecik içim bir daha içmem demeye başladım.
İçmedim ama Araştırdım onuda önce,

Araştırmalara göre, beyinde bir zar gibi bir şey varmış. İlk sigaraya başlandığında o zar sanki gözlerini açar gibi açılıyormuş ve sigarayla tanışıyormuş.
Daha sonra sigarayı bıraktığımızda o zar sigara içilmesini keyifle bekliyormuş ve uzun zaman ara verip 1 tek sigara içildiğinde bile o zar sigarayı tanıyormuş ve
O sigara 1 tanecikle kalmıyormuş =) korktum, uyuyan zarı uyandırmaktan. İçmedim o bir tanecik sigarayı.

6-7 ay sonra ise sigaranın nasıl bir tadı vardı deme ye başladım.
Verdiği keyfi hatırlıyordum ama tadını gerçekten unutmuştum.

1 yıl sonunda sigara içenlerin yanında duramamaya başladım, rezil bir kokuydu. Bende mi böyle kokuyordum?

Evet şuanda 4 yıldır sigara içmiyorum,
Aklıma bile gelmiyor ve dediğim gibi tadını dahi hatırlamıyorum.

Vermek istediğim mesaj da şu: araştırma yapılarak bırakılan sigaralarda araştırma sırasında iyi ve yararlı cümleleri alıp uygulayıp,
Bilinç altına direk işleyen ve hataya sevk edebilecek cümlelere kesinlikle teslim olmamak. Ben teslim olmadım o cümleye, belkide teslim olsaydım
Hala sigara içiyor olurdum.

Saygılarımla,
Nihat KORKMAZ